Altyapı

Bölgede, elektrik, su, yol, telefon ve ADSL internet alt yapısı mevcut.

Kanalizasyon sistemi yok, fosseptik sistem kullanılıyor. Başlangıçta biraz pahalıya mal olacaktır ancak hazır paket arıtma sistemli fosseptik sistemi kurdurarak, bahçe sulama işinizi bedavaya getirebilirsiniz. Bu sistemin kullanacağı elektrik giderini ise fosseptik çektirmeye harcayacağınız para ile sübvanse edebilir veyahut güneş enerjisinden faydalanarak çözebilirsiniz.  

Fiber veya kablo internet yok. Sadece ADSL kullanabiliyorsunuz. Santralin kapasitesi ve teknik alt yapısı oranında 8 mbit bağlanma hızı elde edilebiliyor. Komşumuz 16 mbit için müraacat etmiş ancak sıcak bir gülümseme dışınıda bir şey elde edememiş. 

Ülkemizin büyük kısmı gibi, burada da karasal TV yayını yok. Zaten nerede ise tüm Türkiye uydu sistemleri ile TV izlediği için, bu konu bir sorun değil.

Ulaşım konusu ise büyük sorun. Toplu taşıma araçları ve güzergahları henüz bölgenin içerisinde yer almamış. Anayola yürüyerek çıkabilirseniz, sınırlı sayıda geçen minibüsler ile Akbük, Akyeniköy, Denizköy veya Didim'e gidebilirsiniz. Bunu dikkate alarak, kendi aracınızın olması gerekiyor. Araç konusunda ise, lüks binek otomobiliniz var ise bu bölgede pek işe yaramayacağını bilmelisiniz. Sakinlerin hemen hepsi arazi araçları veya kombi tarzı araçlar kullanıyor.

İlk bakışta olumsuz gibi görünen bu konuyu, UTV, ATV tarzında araçlar edinerek, olumluya çevirmek mümkün. Bu tarz araçlara binme keyfi sayesinde büyük bir eğlenceye ve daha enerjik bir yaşantıya ulaşacaksınız. Akbük limanına veya Bafa gölüne demirleyeceğiniz ufak bir gezi veya balıkçı teknesi ise bu eğlenceli hayat tarzını, daha da üst seviyelere çıkaracaktır.


Çevre

Yukarıda bahsetmiştik, civarda yer alan her yerleşim yerine gidebileceğiniz toplu taşıma imkanları çok az ve limitli ancak kendi aracınız ile gidip, görebileceğiniz çok sayıda yer var. Ege ve Akdeniz bölgelerinin merkezinde sayılabilecek bir konumda olduğu için, popüler olmuş il ve ilçelere kolayca gidip dönebilirsiniz. 3-4 dakika mesafedeki Akbük Saklı Cennet koyunda ister özel plajlardan isterseniz kamuya açık alanlardan denize giremek mümkün. Denizi sığ ve bazı yerler kayalık. Denizin içerisinde 250-300mt yürüdükten sonra bile, göğüs seviyesinde derinliğe ulaşıyor. Eski ve Yeni Akbük ortasında kalan iki küçük adaya, bilek veya diz derinliğindeki sığ sulardan  yürüyerek ulaşabilir, civarında yüzebilir, barbekü yapabilirsiniz.

Didim Altınkum mevkii de yine yakın mesafede. Bölgeye aşina olduktan sonra 12dk. kadar sürede gidebildiğinizi göreceksiniz. Aynı şekilde Bafa Gölü'de çok yakın. Yakınına gidildiğinde, deniz kadar büyük görünen göl kenarında çok fazla tesis alternatifi bulunmuyor ancak piknik tarzı aktiviteler için çok uygun.

Yiyecek, içecek v.b. ihtiyaçlarınızı Akbükteki Carrefour ve Migros grubu mağazalar karşılıyor. Daha büyük ve 5M Migros ise Didim'de. Ayrıca Söke yol ayrımında Novada isimli çok büyük bir AVM ve eğlence merkezi mevcut. Yine Söke yolu üzerinde hemen her bilindik markanın yer aldığı outlet shop'lar ve merkezler de bulunmakta.

Sebze, meyve ve yumurta gibi bir kısım ürünleri ise Akyeniköy, Denizköy gibi yakın yerleşim yerlerindeki halk pazarlarından veya doğal ürün satan yöre halkından temin etmenizi öneririm. Yumurtanın sarısına, domatesin tadına, salatalığın tazeliğine şaşıracaksınız.

Sağlık konusunda ise, basit veya hafif ölçekli sorunlarda Akbük sağlık ocağı mevcut. Orta ölçekli hizmet alabileceğiniz en yakın yer Didim. Ağır veya büyük sorunlarda ise henüz tam bilgi sahibi değilim ancak, Aydın veya İzmir olması muhtemel.

Sosyal ortam konusuna değinir isek, Akbük genellikle Villaların çoğunlukta olduğu, birkaç plaj (beach club tarzı) ve bunların branşları şeklinde faaliyet gösteren diskolar, barlar barındırıyor.

Didim ise hemen her türlü eğlence mekanını barındırıyor. Özellikle Altınkum sahili, Haziran-Eylül dönemlerinde çok kalabalık ve inanılmaz gürültülü. Hatırlayacaksınız "on yüz milyon bin baloncuk yuttum" diyen çocuğun oynadığı bir reklam filmi vardı, işte Altınkum sahilinde o kadar sayıda "Türkü Bar" var.

Her adımda birbirine bitişik, altlı üstlü mekanlardan dışarı fışkıran ölçüsüz gürültüyü, vücudunuzun en küçük hücrelerinde hissediyorsunuz. Kimin ne yaptığı belli değil. Düzensizlik, gürültü ve karmaşa diz boyu. 

Sahilin sonlarına doğru, deniz tarafında ise günü birlik tekne turu düzenleyenler var. O bölüm de ayrı bir kargaşaya sahip.

Altınkum sahilinde, gündüzleri denize girmek biraz toplum bilim uzmanlığına giriyor. Ben uzman olmadığım için, birkaç defa aklımdan geçirdim fakat mevcut sahneyi görür görmez fikrimi değiştirdim.

Didim'in düzgün denilebilecek 2-3 bilindik markalı mekanı ise Cumhuriyet Caddesi üzerinde yer alıyor. Apollon tapınağı civarında ise minicik tapınak, sayısız hediyelik örneği var. Bunun dışında önerilebilecek pek bir yer yok.  Zaten bir kaç defa gidip gördüğünüzde, Akbükte bulamadığınız ihtiyaçlarınızı temin etmek dışında, Didim'e pek gitmek isteyeceğinizi hiç sanmıyorum. Özellikle sezon aylarında.

Bu iki yer dışında, Akyeniköy ve Akköy, görmenizi tavsiye edebileceğim yerler arasında. Otantik ve tarih kokan, Ege-Akdeniz karışımı sokaklarda yürüyebilir, kahvelerde çay içebilir, köy kahvaltısı yapabilir, mangalda et yiyebilirsiniz. İnsanları misafirperver ve güler yüzlü. Seveceğinizden kuşkum yok.

İlle de popüler mekanlar olsun derseniz, Bodrum ve Kuşadası, iki adım denilebilecek mesafelerde bulunuyor. Özellikle bizler gibi İstanbulun trafiğinde seyir edip, 2km. mesafeyi 3 saatte gidebilenler için iki adımdan da kısa diyebiliriz.