Asla pes etme
Eşim, "demek ki bizim yerimiz burada değilmiş, hadi üzülme gel otele gidelim, yarın da İstanbula döner, diğer bölgeler üzerinde araştırmalarımıza devam eder, gelecek seferimizi oralara yaparız" diyerek hem teselli vermeye çalışıyor, hem de içindeki üzüntüyü bu bahane ile hafifletmeye çalışıyordu.
Yaşadığım 52 yıl boyunca, hayattan öğrendiğim derslerden birisi de, çabuk pes edenin sonuca hiç varamayacağını veya çok ağır bedeller ödemek zorunda kalacağı idi. Hiç bir işimde çabuk pes etmedim, kolayca vaz geçmedim. Bu benim kişiliğime oturmuş. Şimdi bu yenilgiyi kabul mu edecektim ??
Asla...
Eşime dönerek, "ya istediğimiz arazileri burada bulacağım, yada bulacağım. Sen üzülme" dedim ve arabanın direksiyonunu Yeşiltepeye kırdım.
Daha önceki sayısız gidiş gelişlerimde, bölge insanlarının nerelerde toplandığını, kimlerin bölge hakkında yeterli bilgisi olduğunu iyi kötü öürendiğim için, doğruca merkezdeki kafeye giderek kişiler ile ayak üstü konuşmaya, niyetimi anlatmaya başladım. Bu ısrarımın meyvesini de kısa sürede topladım.
Adına Ahmet diyeceğim bir bey, bitişik nizam bir arsası olan tanıdığı olduğundan bahsetti. Satıp, satmadığını sormasını rica etmem üzerine kendisini aradı....
Bingo....
Evet satıyordu. İstediği fiyat hiç abartılı değildi. Diğerlerine göre çok az fazla idi ancak yılların araştırma ve planları için bu bedel ödenebilir duruyordu. "Peki ben arazilerinizi almak istiyorum" dediğimde, İzmir'e gelebilirsem, halledebileceğimiz söyledi.
Saat 16:10. İzmire gitmem gerekiyor ??? Elbette gidecektim. Pes etmek yok.
Eşim aşırı sıcak ve yorgunluktan dolayı, çok kötü olduğunu, kendisini otele bırakmamı rica etti. Anlaşılan ikinci bir hayal kırıklığından çok korkuyordu. Ricasını kırmadım, onu otele bırakarak oğlum ile birlikte yola çıktım. Tam o esnada Cevdet bey aradı. Konuyu anlatınca, ağabey beni de yanına al, birlikte gidelim teklifinde bulundu. Arazi sahibinin arkadaşı Ahmet bey, Cevdet bey, oğlum ve ben... İzmir yolundayız. Sıcak, ter ve sıkıntıdan perişan haldeyim ancak aklımdaki düşünce.. "Pes etmek yok. Sonuna kadar kovala."
Saat 17:30 İzmir Konak, arazi sahibi ile buluşmak üzere yürüyoruz. Herhangi bir son dakika sorunu çıkmaması için, yol üzerindeki bir döviz bürosundan TL dönüşümü yapıyorum.
Arazinin sahibi ile buluştuk. Tanıştık. Gerçekten halim, salim iyi bir insan. İkimiz de birbirimizden memnun olduk. Tapuların 3 gün sonra devir edilmesi için anlaşarak, basit denilebilecek bir evrak karşılığında arazilerin bedelini ödedim. Helalleşerek el sıkıştık. İyi dilekler ile birbirimizden ayrıldık.
Evet.... evet işte bu.. kararlılık ve azim sonucunu vermişti. Şimdi eşimin yanına giderek, bu güzel sonucu paylaşabilirim.
Tabiki mutlu ve neşeli bir akşam yemeği esnasında ;).