Müdür bey ile yüzleşme

Yeşiltepede arazileri olduğunu söyleyerek, bizi karışık bir yola yönlendiren otel müdürü ile yüzleştik. Kendisine konunun aslını anlatmasını söylediğimde, "aslında kendine ait arazisinin bulunmadığını, Ali beyi tanıdığını, ondan arazi bulmasını istediğini ve eğer satın alırsak, kendisinin de ufak bir yüzde alacağını itiraf ederek, çok özür diledi"

Artık herşey biraz daha netleşmeye başladığı için, bu insanlardan uzak durmaya karar verdik ve Cevdet beyi arayarak, ofisinde buluşmak üzere hareket ettik.

İşin aslına bakarsanız, bu anlatılanların dışında, daha önceden randevu aldığımız birkaç emlakçı ile de görüşmelerimiz oldu. Kimisi bulamadım diyerek doğruyu söyledi, kimisi yine labirentleri ana yol gibi göstermeye çalıştı, kimisi ise değişik bölgelerde çok daha iyi yerler var "Yeşiltepe tu kaka" diyerek yolumuzdan döndürmeye çalıştı. Komik olanlardan birisi ise, bize göre daha az gelişim göstermiş ve daha kötü bir bölge olan Seyrantepe yi teklif edip, Yeşiltepeyi kötüleyen arkadaştı.

Didimde daha önce tecrübe yaşamamış, bölgenin acemisi ve iyi niyetli dostlarımız bilsinler ki, Didim hiç de öyle kendinizi emniyette hissetmeniz gereken bir yer değil. Bakkalından, dondurmacısına, günlük tekne turu kiralayanlardan, haşlanmış mısır satana kadar herkes size kendisine ait veya en azından öz akrabalarına ait mülkler, araziler olduğunu söyleyecek. Önerilerde bulunacak, teklifler verecek. Bizim 2 yıllık Didim sürecimizde şahsen edindiğimiz en büyük tecrübeye dayanarak, çok fazla yalancı ve sahtekar ile karşılaşacağınızı söylemeliyim. Özellikle emlak alış verişi konusunda çok ama çok dikkatli olmalısınız.  Kendiniz bizzat giderek ön araştırmanızı yapın, yeterli bilgi topladıktan sonra gerçek emlakçılar ile görüşün. Bakkal, manav, kasap, işportacı v.b. emlakçıları kaale almayın.