Tekrar Yeşiltepedeyiz
Daha önceki yıllarda yaptığımız araştırmalar esnasında tanıştığımız ve buraya gelmeden önce randevulaştığımız (adına Cevdet diyelim) emlak komisyoncusu ile olan randevumuza yetişmek üzere sabah erkenden kalkıp, ofisine gittik. Bizi dostane bir havada, güler yüz ve mutluluk ile karşıladı. Kısa bir hoşbeşten sonra tekrar Yeşiltepeye hareket ettik. Cevdet bey yolda iken, bitişik nizam arsa sorunu olduğunu teyit etti. Çok sınırlı arazi bulunduğunu, sahiplerinin de genellikle bekleme taraftarı olduğunu ve kendi bilgisi dahilinde sadece iki arazi olduğunu anlattı.
İçimizden aynı yerler değildir diye umarak Yeşiltepeye ulaştık. Neyseki her ikisi de farklı konumda arazilerdi. Fiyatlarını söyledi. Birisi yüksek fiyat istiyordu, diğeri ise olması gerekenden biraz fazla. Cevdet bey, bölgeye gelmeden önce arazi sahipleri ile konuştuğunu ve bu fiyatların son olduğunu, kendisinin pazarlık yapamayacağını fakat arazi sahipleri ile yüzyüze gelirsek bizim pazarlık yapma şansımız olacağını söyledi. Şahısları telefon ile aradık, birisi zaten aynı bölgede yaşadığını hemen gelebileceğini bildirdi, diğeri ise Fethiye'de bir madende çalışıyordu gelemeyecekti.
Gelebilen kişi ile buluşmak üzere Yeşiltepenin bilindik kafesine giderek beklemeye başladık. O esnada bir şahıs yanımıza gelerek, "dün burada arazi bakanlar siz değil miydiniz ?" diye sordu, "evet hayırdır" dedik. "Dün sizi getiren şahısları tanırım, çok tekin değiller, ayrıca sizi uzaktan izledim, gösterdikleri arazilerden birisi satıldı, kaporası verildi tapu işlemi yapılmak üzere, diğerini ise sahibi kesinlikle satmıyor, hatta isterseniz arazinin yanına gidelim sahibi buralarda, kendiniz görüşün" dedi. "Yanımızda emlakçı olduğunu, böyle bir şey yapmanın etik olmayacağını" söylediğimizde, Cevdet bey, "bende merak ettim hadi gidip bakalım" dedi.
Malsahibi malını çalmak istemişiz gibi öfkeliydi. Benim satmadığım arazime nasıl satılıkmış deniliyor, nasıl müşteri geliyor gibi sözler ile sanki suçlu imişiz gibi saçma, sapan söylemlerde bulunurken, makul bir şekilde bizim sadece alıcı olduğumuzu anlatmayı başardığımızda, kendine geldi ve sonuçta özür dileyerek, satma niyeti olmadığını tekrarladı.
Anlaşılan, bir takım numaralar peşinde koşan, bir takım güvenilmez insanlar tanımıştık.